Bu makalemizde sosyal medyayı inceleyeceğiz.
Sosyal medyanın yüzsüz kitlelere kendini ifade etme platformu olması gerekiyordu.
Propaganda, tanıtım, dezenformasyon, yutturmaca, aldatma, sahtekârlık, hile gibi şeyler bunlar günümüzde sosyal medya ile ilişkilendirilen niteliklerden sadece birkaçı. Her zaman öyle değildi. Başlangıçta, bizimle temasa geçebileceğimiz arkadaşlarımız ve akrabalarımızla bağlantı kurmamız gerekiyordu. 2003’te en son tanıştığım bir okul arkadaşının 2008’de beni Facebook’a attığında gerçekten heyecanlandığımı hatırlıyorum. Elbette diğer ortak arkadaşlarımızı bulabildik. Sekiz on kişiden bazıları, iyi günlerimizi tartışmak ve hatırlamak için haftalarını harcamış olmalı.
Sosyal medya ile, Twitter hakkındaki fikirleri şekillendirmeye ve paylaşmaya, LinkedIn’de işle ilgili analizlere ve argümanlara sahip olmaya, Instagram’da yiyecek, kıyafet ve hedefleri göstermeye, vb. ihtiyacımızı karşıladı. Yine de hepsi iyiydi – en azından zararsız. Ancak, hattın aşağısındaki bir yerde, yalnızca suistimal ve hakaret etmekle kalmayan, aynı zamanda dolandırıcılık ve şantaj yapan troller ve dolandırıcıların ağına da yakalanmış gözüküyoruz.
Sosyal medyanın yüzsüz kitlelere kendini ifade etme platformu, görüşlerini yapma özgürlüğü ve potansiyel müşteriler ve meslektaşları ile bağlantı kurma fırsatı vermesi gerekiyordu. Aldatıcı anonimliği, bir şekilde, bazılarının en kötüsünü ortaya çıkardığı görülüyor. Müstehcen hakaretler ve skandal tacizleri gidermeden önce hiçbir şey düşünmeyenler de var.
Ve sonra sosyal medyada ihanet etmek için arkadaşlık sanatını mükemmelleştiren kişiler var. Türkiye’de yaşanan haberlere bakalım ve işin ciddiyetine vakıf olalım. İlk haber, sosyal medyada yüksek beğeni almaları için kandırdılar ve fuhuş yapmaları için tehdit ettiler. İzmit’te, sosyal medya üzerinden iletişime geçtikleri, yaşları 16 ile 23 arasında değişen 14 kızı, uygunsuz fotoğraflarını çekip, bunları yaymakla tehdit ederek fuhuş batağına sürüklediler. Diğeri, sosyal medyada tanıştığı kızın ailesi, çıplak fotoğraflarını çekip şantaj yaptı.
Bir diğer haber ise, Bartın’da insanları sosyal medya üzerinden kandırarak toplamda 1 milyon 810 bin 650 lira dolandıran çeteye operasyon düzenlendi. Operasyon kapsamında şüphelilerin sosyal medyada tanıştığı kişilerin güvenini kazanıp uygunsuz fotoğraflarını alarak şantaj yaptıkları ve telefon numaralarını alarak ‘tekerim patladı’, ‘annem hasta’ gibi sözlerle para aldıkları ortaya çıktı. Suçluların elbette cezalandırılması gerekiyor, ama mağdurların çoğu bu tuzaklardan kaçamıyor ve sahtekarların tuzağında boğulup kalıyor, bir kurtuluş mucizesi bekliyorlar.
En önemli yapılması gerekenlerden biri ise sosyal medyadan çocuklarınız uzak tutun ve tehlikelerinden bahsedin.
Temel sosyal medya görgü kurallarına uymayı hatırlayalım: Sadece gerçek insanlarla dolu bir odada ne olacağını paylaşın ya da söyleyin.
